Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nda (DEHB) Erken Tanının Önemi
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklar okula başladıklarında hareketlilikleri ve konsantrasyon sorunları nedeniyle “yaramaz, tembel” gibi etiketlerle karşılaşmaktadırlar. Bunlar çocuğun özgüvenini düşürmekte ve kendisi ile ilgili olumsuz duygulara sahip olmasına neden olabilmektedir. Ayrıca çeşitli araştırmalar DEHB olan bireylerde ilerleyen yaşlarda daha fazla depresyon veya kaygı bozuklukları gibi sorunların ortaya çıkma eğilimi olduğunu ortaya koymaktadır. Oysa erken ve tanı ve uygun tedavi ile özgüven sorunları ve bunun getirisi olabilecek bir takım duygusal sorunların önlemlerinin alınması olasıdır. Düşük benlik algısı olan çocuklar için uygun terapötik yaklaşımlar sağlanarak özgüvenlerinin artmasına destek olunabilir.
DEHB olan çocuklar ne kadar erken belirlenirlerse çocuğun eğitimden yararlanma ihtimali de o denli fazla olur. Okul öncesi dönemden itibaren bu çocuklarla yapılabilecek çalışmalar doğrultusunda sırasını bekleme, yönergeleri dinleme ve izleme, karşısındakini dinleme, olumlu ilişki kurabilme ve oyun kurallarına uyma gibi beceriler kazandırılabilir. Böylece ilköğretime başlandığında pek çok sorun önceden ele alınmış olacağından çocuğun okula ve yeni girilen bu oldukça kurallı ortama alışma süreci kolaylaşır. Ayrıca DEHB olan çocuklara akademik becerilere destek olmak amacıyla bireysel eğitim programları da uygulanabilir. Çocuk bu sayede dikkat, görsel ve işitsel algı ile organizasyon becerilerini kendisi için bireyselleştirilmiş biçimde uzman kişilerin denetimi altında öğrenir. Erken tanı ve tedavide çocuğun ailesi, okul rehberlik öğretmeni, sınıf öğretmeni ve tanıyı koyan uzmanlar eşgüdümlü biçimde çalışarak tedavide önemli rol oynarlar.